Toplum içerisindeki en eski ve en temel kavramlardan biri olan evlilik, bir birliktelik biçimini ifade etmektedir. Çeşitli dini ya da sosyal inançlara göre farklı şekillerde gerçekleştirilen törenler neticesinde gerçekleştirilen evlilik, birçok kanuni ve sosyal yükümlülüğü beraberinde getirmektedir. Evlilik neticesinde evlenen taraflar arasında gelir ve mal varlığına ortak sahiplik, çocuklar üzerinde velayet hakkı ve sorumluluğu ve ortak bir yaşam hakkı gibi yükümlülükler verilmektedir.
Bilinen dinler içerisinde mutlaka evlilikle alakalı hükümler ve emirler bulunmaktadır. Evlilik taşıdığı temel amaçların çerçevesinde şekillenir ve iki insan arasındaki ilişkileri farklı bir düzeyde düzenler. Tarih boyunca çeşitli yaptırımlar ve kurallarla çevrilen evlilik günümüzde de temel amaçlarını ve kişilerin birbirine karşı olan sorumluluklarını taşımaya devam etmektedir.
Evliliğin Temel Amaçları Nelerdir?
Evliliğin amaçları arasında kişilerin birbirini kısıtlaması değil, birbirleri ile bir bütün olmaları fikri yatmaktadır. Evlilikte temel olan şey iki kişinin birbirini tamamlamasıdır. Bir bütün olmak isteyen iki kişi arasındaki tüm davranışlarda bunlara göre olumlu bir şekilde düzenlenir. Eşlerin birbirine saygısız ve kötü davranmaması, birbirlerine psikolojik ya da fiziksel şiddet eyleminde bulunmaması gerekmektedir. Evliliğin köklerinde birlikten gelen huzur ve mutluluk vardır. Bunu gerçekleştirebilmek için evlilik bağı ile birbirine bağlanan kişilerin huzura ve düzene uygun bir şekilde birbirlerine davranmaları gerekmektedir.
Mutsuz Evlilik Nasıl Anlaşılır?
Yukarıda bahsettiğimiz amaç ve gerekliliklerle birlikte bazı durumlarda evlilik mutluluğu sağlamayabilir. Bu durumun temel sebebi kişilerin birbirlerine karşı olan saygı ve sevgilerini kaybetmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda kişilerin birbirlerine zarar vermeden ve yıpratmadan, saygı çerçevesinde birbirlerinden uzaklaşmaları ya da ilgili problemleri çözmek için işbirliği içerisinde durumun üstesinden gelmeye çalışmaları gerekir.
Evliliğin mutsuzluk verici bir aşamaya gelmesi belirli bir sürece dayanmaktadır. Kişilerin birbirlerini en iyi şekilde tanıdıkları düşünülürse bu süreç içerisinde değişimleri ve mutsuzlukları fark ederek birbirlerine destek olacak şekilde durumun üstesinden gelmeleri gerekir. Bu süreci en iyi şekilde dinleyerek belirtilere dikkat etmek ve durumu geri dönülemez bir hale gelene kadar çözmek gerekmektedir.
Mutsuz evliliğin anlaşılabilmesindeki en somut belirti, kişilerin birbirlerine karşı olan davranışlarıdır. Çiftlerin birbirlerine karşı olan tutum ve davranışlarında yaşanan olumsuz değişimler, mutsuz evliliğin bir sürece girdiğini gösterir. Kişiler arasına iletişimde azalma, sık sık yaşanan fikir ayrılıkları, birbirlerine karşı azalan tahammül sınırı ve kısa sürede sinirlenme gibi durumlar evliliğin istenilmeyen bir durumda olduğunu gösterir ve beraberinde mutsuzluğu getirir. Çiftlerin birbirlerinin fikirlerini ve duygularını önemsememesi, olumsuz durumlara kayıtsız kalması ise bu mutsuzluğu daha çok alevlendiren sebepler arasındadır.
Mutsuz evlilik dönemi içerisinde olduğunu düşünen kişiler için ayrılık her zaman en doğru ve isabetli çözüm olmayabilir. Bir uzmandan yardım alarak aradaki sorunu çözmek ve evliliğin eksiklerine yoğunlaşmak çoğu durumda kurtarıcı bir eylem olmaktadır.
Yorumlar kapatıldı.