Şanlıurfa’nın kuzeydoğusunda yer alan bir dağın sırtına yerleşmiş Göbeklitepe arkeolojik alanı, insanlık tarihinin en eski dönemlerine ait olan fikirleri ve teorileri yıkan tarihi bir alandır. 12 bin yıllık Göbeklitepe Tapınağının bulunduğu alan sayesinde insanların eski dönemlerde avcu ve toplayıcı olduğuna dair üretilen teoriler tamamen yıkılmıştır. Bilinen en eski dini yapıt olarak kabul edilen Göbeklitepe Tapınağı, günümüzde insanlığın ilk kutsal anıtı olarak kabul görmektedir.
300 metre çapında bir alana yayılan bu kutsal alanın yaklaşık olarak 1400 yıl boyunca kullanıldığı ve yapılan karbon testlerine göre de 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirlenmiştir. Bu kadar eski bir tarihte insanların dini bir inanca sahip olmadığı ve o dönemlerde yalnızca toplayıcılık ve avcılıkla hayatlarını sürdürüldüğü düşünülse de bulunan bu tapınak sayesinde dini bir inancın çok eski dönemlerden beri var olduğu kanıtlanmıştır.
İlk kazılarda 8-10 ton ağırlığında olan pre-paleotik döneme ait taş heykeller bulunmuştur. 12 bin yıl kadar eski bir dönemde insanların yalnız yaşayarak sadece hayatlarını sürdürdükleri düşünülse de bu 10 tonluk taşı bir yerden diğer bir yere taşıyabilmek için bir araya gelmek gerektiği düşünülür. Yine bu kadar eski bir dönemde insanların neden bu taşı taşıdığı ve ne sebeple oraya getirdikleri de Göbeklitepe’nin diğer sırları arasındadır. İnsanlığın daha taşı yontmayı tam olarak bilmediğinin düşünüldüğü bu tarihlerde, 10 tonluk taşların üzerine oyulan ve dini bir durumu sembolize eden keçi, kurt, tilki ve yılan gibi figürlerinde oldukça şaşırtıcı olduğunu ve tarihi açıdan birçok tabuyu yıkarak yeni bir bakış açısı kazandırdığını söyleyebiliriz.
Göbeklitepe Nasıl Bulundu?
Göbekli tepe nasıl bulundu? İlk olarak 1983 yılında tarlasını işleyen bir işçinin oymalı bir taş bulmasıyla başlayan serüven, 1995 yılında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü tarafından Alman bir arkeolog olan Harald Hauptmann’ın danışmanlığında bir kazı çalışması başlatmasıyla bir tarihin kapısını aralayan bir olaya dönüşmüştür. Sıradan bir arkeolojik kazı olarak başlatılan bu çalışmaların insanlık tarihini değiştirecek sonuçlara sahip olduğu henüz bilinmemekteydi.
Zamanla yapılan kazılar sonucunda bulunan heykeller, simgeler, 3 boyutlu oymalar ve çizimler burada çalışan ekibin dikkatini çekmeye başlamıştı. Uzun yıllar süren çalışmaların sonucunda 2008 yılında yayınlanan The Guardian gazetesi, Göbeklitepe için ‘Arkeologları sersemleten kazı alanı’ başlığını atarak tüm dünyanın dikkatini Şanlıurfa’ya toplamış oldu.
Bilinen ilk uygarlık olan Sümerlerin kabul edilen tarihi MÖ 4000 yıllarını gösterirken, Göbeklitepe’de yapılan çalışmalar bundan tam 7000 yıl öncesinde de bir uygarlık olduğunu, dini inançları ve medeniyetleri olduğunu göstererek tarihin yönünü büyük ölçüde değiştirmiştir.
Göbekli Tepe UNESCO Dünya Mirası Listesinde Midir?
2019 yılı ‘Göbeklitepe yılı’ olarak kabul edilmiş ve arkeolojik alanın dışarıdan gelen ziyaretçilere de açılışı gerçekleştirilmiştir. 1995 yılında yapılan keşiflerden sonra uzun yıllar devam eden çalışmalar neticesinde dünya tarihi için oldukça önemli bir yere sahip olan bu alan UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınmıştır.
Yorumlar kapatıldı.